Cumartesi, Haziran 22, 2013

Gezi Turnuvası - 1. Maç - Zagor vs Beyaz Gömlekli Adam

Zagor’u, “Zagor vs Diğerleri”  bölümümüzde  bugüne kadar çok rakiple dövüştürdük.  Rakipler neredeyse bitmişti ki, başbakanımız sağolsun bize sıfırdan bir turnuva yapacak kadar çok rakip çıkarttı. Bize de durumdan vazife çıkartmak, akarken doldurmak kaldı. (ellerini ovuşturur) Gelin hep birlikte bu güzel turnuvanın tadına varalım:
Zagor vs Beyaz Gömlekli Adam

İlk Tahmin: O gömlek kızıla döner.
Olasılıklar: Önce biraz rakibimizi tanıyalım. Beyaz gömlekli adam, Gezi parkı direnişinin ilk günlerinde ortaya çıkıp olayların daha da büyümesine vesile olarak  kahraman oldu adeta.   Sonradan öğrendik ki sivil polismiş kendisi. Güçlü değil ama sinsilik puanı 90. Mertçe dövüşmediğinden tehlikeli. En büyük gücü beyaz gömleği. Bu gömlekle avına onu ürkütmeden yaklaşıp, polis olduğunu belli etmeyip birden üzerine çökebiliyor. Özellikle savunmasız biri iştahını iyice kabartıp, daha da saldırganlaşmasına  sebep oluyor. Uzmanlar, beyaz gömlekli ile karşılaşıldığında asla eğilinmemesi, çömelinmemesi, savunmasız gözükülmemesi , aksine dik durarak ondan daha uzun daha heybetliymişcesine durulması uyarısında bulunuyor.

Tabi ki her kötünün olduğu gibi onunda zayıf bir yönü var: Objektifler. Kamera objektifi, fotoğraf makinası objektifi, hatta elinizi yuvarlak yapıp gözetleme hareketi yapmanız bile Beyaz Gömlekli Adam'ın anında munisleşmesine, yumuşamasına, şeker gibi bir adam olmasına sebep oluyor.

Rakibimizi biraz tanıdıktan sonra, girizgahtan sıkılan sıkılan seyirciyi de düşünerek, tarafları AKM'nin önüne çağırır ve aniden Fight deriz. Off, gel de bir sigara yakma şimdi...

Karşılaşma öncesinde birbirinden korkunç pozlar veren Beyaz Gömlekli'de,  karşısında etkisiz hale gelmiş, savunmasız bir eylemci yerine dimdik duran, pazusundaki kasları seyiren, çelik gibi bakan Zagor’u görünce hoşafın yağı kesilir. Etrafına acıyan gözlerle bakar. Elindeki odunu yere atar. Abi ben de eskiden Teksas Tombiksin hastasıydım, sana da hayrandım diye Zagor’a yaklaşarak  goygoya başlar.

Normalde Zagor karşısında bu şekilde sefil biri görünce elini bile kaldırmaz ama az önce eylemcilere zulmedilen gezi parkı videoları ile provoke edilince (az değilim ha) 
sinirlerine hakim olamayıp tokadını Beyaz Gömlekli’nin sağ yanağına aşkeder. Mevlevilere taş çıkartırcasına, kendi ekseni etrafında dönerek 5 metre geriye savrulur Beyaz Gömlekli. Yanağını tutarak ayağa kalkar ve “abicim ben sizi çok sever sayarım” ayağı ile izaha girişip Zagor’a yaklaşır. Sağ yanağı kıpkırmızı, nabız gibi atıyordur. Zagor yanağı gören de, merhamet duyguları uyanır. İkinciyi vurmaya kıyamaz. Beyaz gömlekli “abi, abicim” diyerek Zagor’a elini uzatır. Zagor, içinden lanet okuyarak arkasını döner ve gitmeye yeltenir. Beyaz gömlekli bu fırsatı kaçırmaz, belindeki silahı çıkararak, kabzasıyla arkası dönük Zagor’a vurur ve silahını ensesine doğrultur. Zagor döner ve nefretle bakar. Beyaz Gömlekli’nin elinde silah olmasına rağmen dizleri titremeye başlamıştır. Demek ki gerçekten küçükken Zagor okumuş, Zagor’un silahla tehdit edildiğinde neler yapabildiğini hatırlıyor ve dizlerinin titremesine engel olamıyor. 

Zagor, hiçbir şey yapmaz. “Bas ulan yüreğin varsa şerefsiz” diye bağırırak dimdik karşısında durur. Beyaz Gömlekli’nin titremesi ellerine kadar ulaşır. “Ne diyorsun lan sen, kimsin lan sen, çapulc.. çapu...” diye efelenmeye çalışsa da vücut teslim olmuştur bile. Dizleri üzerine çöker. Silahı tutan elleri gevşer. Yere kapaklanarak ağlamaya başlar. Zagor hala kıpırdamıyordur. Yerdeki Beyaz Gömlekli’ye acıyarak bakar. Artık karşılaşmanın bir anlamı kalmamıştır. Zagor yerdekinin üzerine tükürür ve arkasını dönüp uzaklaşır. Müsabaka biter.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Sıtkı Hocam, tekrardan hoşgeldiniz, vallahi ne iyi ettiniz. Hürmetler :)