Zagor’u, “Zagor vs Diğerleri” bölümümüzde bugüne kadar çok rakiple dövüştürdük. Rakipler neredeyse bitmişti ki, başbakanımız sağolsun bize sıfırdan bir turnuva yapacak kadar çok rakip çıkarttı. Bize de durumdan vazife çıkartmak, akarken doldurmak kaldı. (ellerini ovuşturur) Gelin hep birlikte bu güzel turnuvanın tadına varalım:
İlk Tahmin: O gömlek kızıla döner.
Olasılıklar: Önce biraz rakibimizi tanıyalım. Beyaz gömlekli
adam, Gezi parkı direnişinin ilk günlerinde ortaya çıkıp olayların daha da büyümesine
vesile olarak kahraman oldu adeta. Sonradan
öğrendik ki sivil polismiş kendisi. Güçlü değil ama sinsilik puanı 90. Mertçe
dövüşmediğinden tehlikeli. En büyük gücü beyaz gömleği. Bu gömlekle avına onu
ürkütmeden yaklaşıp, polis olduğunu belli etmeyip birden üzerine çökebiliyor.
Özellikle savunmasız biri iştahını iyice kabartıp, daha da saldırganlaşmasına sebep oluyor. Uzmanlar, beyaz gömlekli ile
karşılaşıldığında asla eğilinmemesi, çömelinmemesi, savunmasız gözükülmemesi ,
aksine dik durarak ondan daha uzun daha heybetliymişcesine durulması uyarısında bulunuyor.
Tabi ki her kötünün olduğu gibi onunda zayıf bir yönü var: Objektifler. Kamera objektifi, fotoğraf makinası objektifi, hatta elinizi
yuvarlak yapıp gözetleme hareketi yapmanız bile Beyaz Gömlekli Adam'ın anında munisleşmesine,
yumuşamasına, şeker gibi bir adam olmasına sebep oluyor.
Rakibimizi biraz tanıdıktan sonra, girizgahtan sıkılan sıkılan seyirciyi de
düşünerek, tarafları AKM'nin önüne çağırır ve aniden Fight deriz. Off,
gel de bir sigara yakma şimdi...
Karşılaşma öncesinde birbirinden korkunç pozlar veren Beyaz Gömlekli'de,
karşısında etkisiz hale gelmiş, savunmasız bir eylemci yerine dimdik
duran, pazusundaki kasları seyiren, çelik gibi bakan Zagor’u görünce hoşafın
yağı kesilir. Etrafına acıyan gözlerle bakar. Elindeki odunu yere atar. Abi ben de eskiden Teksas Tombiksin hastasıydım, sana da
hayrandım diye Zagor’a yaklaşarak goygoya
başlar.
Normalde Zagor karşısında bu
şekilde sefil biri görünce elini bile kaldırmaz ama az önce eylemcilere
zulmedilen gezi parkı videoları ile provoke edilince (az değilim ha)
sinirlerine hakim olamayıp tokadını Beyaz Gömlekli’nin sağ yanağına aşkeder. Mevlevilere
taş çıkartırcasına, kendi ekseni etrafında dönerek 5 metre geriye savrulur
Beyaz Gömlekli. Yanağını tutarak ayağa
kalkar ve “abicim ben sizi çok sever sayarım” ayağı ile izaha girişip Zagor’a
yaklaşır. Sağ yanağı kıpkırmızı, nabız gibi atıyordur. Zagor yanağı gören de, merhamet duyguları uyanır. İkinciyi
vurmaya kıyamaz. Beyaz gömlekli “abi, abicim” diyerek Zagor’a elini uzatır.
Zagor, içinden lanet okuyarak arkasını döner ve gitmeye yeltenir. Beyaz
gömlekli bu fırsatı kaçırmaz, belindeki silahı çıkararak, kabzasıyla arkası
dönük Zagor’a vurur ve silahını ensesine doğrultur. Zagor döner ve nefretle
bakar. Beyaz Gömlekli’nin elinde silah olmasına rağmen dizleri titremeye
başlamıştır. Demek ki gerçekten küçükken Zagor okumuş, Zagor’un silahla tehdit
edildiğinde neler yapabildiğini hatırlıyor ve dizlerinin titremesine engel
olamıyor.
Zagor, hiçbir şey yapmaz. “Bas
ulan yüreğin varsa şerefsiz” diye bağırırak dimdik karşısında durur. Beyaz
Gömlekli’nin titremesi ellerine kadar ulaşır. “Ne diyorsun lan sen, kimsin lan
sen, çapulc.. çapu...” diye efelenmeye çalışsa da vücut teslim olmuştur bile. Dizleri üzerine
çöker. Silahı tutan elleri gevşer. Yere kapaklanarak ağlamaya başlar. Zagor
hala kıpırdamıyordur. Yerdeki Beyaz Gömlekli’ye acıyarak bakar. Artık karşılaşmanın
bir anlamı kalmamıştır. Zagor yerdekinin üzerine tükürür ve arkasını dönüp
uzaklaşır. Müsabaka biter.
1 yorum:
Sıtkı Hocam, tekrardan hoşgeldiniz, vallahi ne iyi ettiniz. Hürmetler :)
Yorum Gönder