Çarşamba, Kasım 22, 2006

Zagor’un Pantolonundaki Yamanın Gizemi!

Dostumuz Zagor’un her gittiği yerde tepesinde yüzlerce wattlık projektörler yanmışcasına dikkat çeken kırmızı gömleğini (gömlek diyoruz ancak bu kıyafetin gömleğe benzer tek yanı yakaları, bu yakalar yüzünden t-shirt diyemiyoruz, kendisi kolsuz bir ürün olması sebebiyle gömlek kategorisine de girmiyor, ayrıca omuzlarından sarkan ipliklerle 80 li yılların iğrenç dizaynlarına benzeyen bir giysi türü) gömleğinin ortasında kocaman bir kartal simgesini ve mavi pantulunun tasarımını, baltalı ilah olmadan önce bir müddet takıldığı gezici bir tiyatro topluluğu olan Sullivan’ların yaptığını biliyoruz.

Bununla birlikte (buraya mamafih yazsaydık iyiydi...) dikkatli Zagor okuyucuları bilirler ki, Zagor’un mavi pantulunun arkasında kocaman bir yama vardır ve siyah/beyaz maceralarda beyaz olarak gözüken (orjinali mavi renktir) bu yama, Zagor'un mavi pantulunun arkasında Afrika’daki makak maymunlarının kırmızı g.tü kadar dikkat çeker.
Zagor’un kıyafetlerindeki bu marjinallik maceralarına da yansımış, Zagor’u birbirlerine tarif etmek isteyen hasımları “abi kıpkırmızı bir gömleği var, gömleğinde kocaman bir kartal simgesi var, gotünde na kafam kadar bi yama var, tanımaman imkansız” şeklinde cümleler kurar olmuştu.

Konumuza odaklanacak olursak bu yamaya gayet masumane bir şekilde açıklamalar yapılabilir: Zagor giderken çalıya taktırmış, 2. kattan atın üzerine atlayınca eyer zımpara etkisi yapmış(zorlarsak ya da psikolojideki terimiyle mantığa bürünürsek: 100 metreden sonra suyun beton etkisi yapması vahşi batıda böyle tezahür ediyordu diyebiliriz.) çiko atının eyerine yapıştırıcı sürerek eşek şakası yapmış, köpek ısırmış bla bla..

Ancak gene dikkatli Zagor okuyucuları bileceklerdir ki, Zagor’un Darkwood’daki kulübesinin dolabında kırmızı, kartal baskılı gömlek ve mavi pantuldan oluşan bir sürü takım bulunmaktadır. Hatta birkaç macerasında Zagor’un kıyafeti paramparça olmuş, akabinde kulübesinde yeni kıyafetini giyerek yeni maceralarına gene aynı kostümle devam etmiştir. Dolayısı ile, Zagor’un pantolunundaki bu yama bir zorunluluktan ortaya çıkmamış, tamamen Zagor’un kendi isteğiyle pantolonlarının hepsine özenle dikilmiştir.

Bu durumu keşfeden Zagor düşmanı kişi ve kurumlar “Demek ki Zagor bu yama ile bazı uzuvlarını vurgulamak, bu organlara daha bir dikkat çekmek istiyor, bilinçli olarak her pantuluna yamayı diktiriyor” şeklinde gayet yakışıksız söylemlerde bulunarak Zagor’a asılsız ithamlarda bulunmuşlar, bununla kalmamış Çiko için de “tokmakçısı” şeklinde gayet kaba lakaplar takmışlardır. Hatta bir kısım Zagor düşmanı kişi ve kurumlar "Aslında orada yama yok, o görünen beyazlık, Zagor'un apak kalçaları, pırıl pırıl yanakları" şeklinde saçmalayacak kadar işi abartmışlardı.Elbette ki gerçek bambaşkadır. Zagor'un renkli basım maceralarını okuyanlar bileceklerdir ki sözkonusu yama aslında pantolonu ile aynı renk ve daha az dikkat çekmektedir. Bu yanılsama maceraların siyah beyaz yayımlanmasından ve Zagor'u renkli görebileceğiniz (100 sayıda bir yayımlanan renkli Zagor dışında) tek yer olan kapakta Zagor'un hiç arka cepheden resmedilmemesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi, Zagor aslan gibi, yiğit bir delikanlıdır. Mavi pantulundaki bu yamayı, her takımına özellikle diktirmesi bize Zagor’un ne kadar zeki olduğunu, kahraman olup adaleti savunmak için bazı mitler yaratmak gerektiğini, bu işin önemli yönlerinden birinin imaj olduğunu, sadece kaba kuvvetle bu kadar pisliği temizlemenin imkansız olduğunu kavramış daha 1800’lerde bugünün imaj dünyasının prensiplerini görmüştür. İmaja bu kadar önem veren Zagor aynı zamanda ayakları yere bastığından, Batman gibi komple kostüm kahramanı olup vahşi batıda cümle aleme alay malzemesi olmamış, tasarladığı kostüme yazımızın konusu olan yamayı yaparak kostümün yarattığı antipatiyi, “bakın bu normal yamalı kıyafet” mesajı vererek gidermesini bilmiş, hem çağa ayak uydurmuş hem de kahramanlığın getirdiği imajı kaldıragelmiştir.

İmaja bu kadar katkısı olan yamanın fonksiyonel olan yönü ise, (her ne kadar yürümeyi daha çok tercih etse de) bazı bazı ata bindiğine, söz konusu bölgedeki eyerden oluşan aşınmaları geciktirmesi ve esnek vücudunun tüm insanüstü hareketlerine uyum sağlamasıdır. Bu sayede Zagor kafası rahat bir şekilde maceraya odaklanmış, “lan bi yerden efil efil esiyor ama pantolonu mu yırttık acep” şeklinde konsantrasyonunu bozacak düşüncelerden sıyrılmıştır.