Pazar, Mayıs 13, 2007

Zagor'un Kadınları...

Neler demediler ki? “O tek göz oda kulübede neler çeviriyorlar kim bilir?” mi demediler? Çiko ile aralarında münasebetsiz ilişkiler mi kurmadılar. Zagor’a, strec pantolonundaki yamayı da vurgulayarak gay göndermeleri mi yapmadılar... Kahramanımız Zagor bu söylentileri çıkaranların seviyesine inecek, bu nahoş söylentileri tekzip edecek tıynette biri değil zaten ancak gerçekleri de biri yazmalı.

Zagor’un taş gibi bir kanun kaçağı olan Blondie’yi atın üzerinde kucağına oturtup hoplata hoplata götürürken de söylediği gibi kendisi taştan yapılmamıştır. Onun da coşan hormonları, salgıladığı testosteronu ve nihayetinde düzenli olmasa da cinsel bir hayatı vardır. Zagor’un hayatı daima şiddetin gölgesinde olduğundan bu cinsel kimlik doğal olarak çok sık ortaya çıkmamış ve Zagor’un cinsel kimliği hakkında böyle yakışıksız söylemler oluşa gelmiştir. Zagor’a “hocam kamışa su yürüyor mu?” diye sorsanız sizi kaale bile almayacak, aksini kanıtlamayı asla düşünmeyecek, gene maceralarının peşine düşecektir. Ancak biz Zagor’un alçakgönüllüğüne sahip olmadığımızdan bu açıklamaları yapabiliriz: Evet sevgili okuyucular, tüm dost ve düşmanlar, sayın kaymakam, Zagor’un kamışına su yürümektedir. Zagor çift vurup tek saymaktadır, Zagor malabadi yapmaktadır, Zagor mercimeği fırına vermektedir, Zagor n’apar oğlum adamı…

Frida Lang
Zagor’un kadınlarını en önemlisinden başlayarak sıralarsak ilk sırayı elbette, ilk olarak kaybolan nişanlısını aramak için karşılaştıkları Avusturyalı aristokrat Frida Lang alacaktır. İlk gördüğünde Zagor’a abayı yakan Frida, başka bir maceralarında Zagor’la mercimeği fırına vermiş, Zagor’la beraber yatarak bir gece geçirmiş üstüne üstlük Zagor’un da bir an aklını başından almış, neredeyse Zagor’u evliliğe ikna edip hepimizi korkutmuştur. Neyse ki Zagor bu durumdan son anda da olsa kaçarak kurtulmuştur ancak Frida daima aklının bir köşesinde sevdiği kadın olarak durmakta, rakıyı fazla kaçırıp sarhoş olduğunda “Fridaaaoo” diye ünlemekte, Darkwood’daki kulübenin etrafındaki cümle mahlukatı uykusundan etmektedir.

Gambit
İlk sıraya Frida’yı koymak kolay ancak ikinci sırada adaylar çoğalmakta. Buradaki hiyerarşiyi çok önemsemeden gidersek, Gambit, Zagor’un, karşılaştıklarında, tabiri caizse yalamadan geçmediği bir karakterdir. Zagor, Seksapel bir kişiliği olan Gambit’in mesleği olan kumarbazlığı her ne kadar onaylamasa da Gambit’i daima sever. Gambit’in kumarbazlığını suistimal ederek, öpmecesine, soyunmacasına gibi masum isteklerle poker oynayıp, bilerek yenilerek keyfine bakar.

Virginia
Virginia, Zagor’un pek çok macerasında gözüken, Zagor’un yakın dostlarında Kaptan Fisleg’in kızıdır. Virginia, Zagor ile ailecek görüştüklerinden daima Zagor’a yakın olmuş; bu yakınlık kah plotonik kah sübyani, kah aşk şeklinde kendini göstermiştir. Zagor Kaptan Fisleg’den çekinip Virginia’yı resmen götürmese de birbirleri ile geçirdikleri yalnız saatler, sarılmalar, masum öpücükler vesilesi ileVirginia Zagor’un kırıklarından biri olma şerefine erişmiştir. Ayrıca Amerika’da okul okuması ve zekası ile, Zagor’un kahramanlık rolünü gören ve bu olaya entelektüel açıdan bakıp sorgulayabilen Zagor hakkında neredeyse kitap yazabilecek kadar dolu olan Virginia Zagor’un en zeki sevgililerinden biridir.

Elettra Warton
Elletra, Zagor’un bir macerasında, çok zengin olan bay Warton’u bir maden göçüğünden kurtarmaya çalışmış ancak başaramamış bu vesile ile bayan Warton ile tanışmıştır. Bayan Warton’un tek kızı olan Elettra Zagor ile ilk tanıştıklarında 9-10 yaşlarında bir kız iken, yıllar sonra tekrar karşılaştıklarında adeta taş kesilmiş, Zagor’un aklını başından almış, Zagor’un hatunları listesine bu şekilde bir giriş yapmıştır. Şu ana kadar önemli bir aktivitelerini göremesek de yüksek potansiyeli ile bu listeye girmeye hak kazanmıştır.

Marie Laveau
Gerçek bir kişiden uyarlanan Marie, çizgi romanda da aynı gerçek hayattaki gibi bir vudu kraliçesini canlandırmış, Zagor’un edelelerine kafayı takmış, onu prensi yapmak için Zagor’u bir müddet yaşayan ölü haline getirecek kadar saplantılı siyahi bir afettir. Her ne kadar Zagor bu ilişkiye bilinçli olarak girmese de, Marie Zagor’u kendine köle etmiş, kim bilir çizgi roman’a yansımayan saatlerde Zagor ile ne fanteziler gerçekleştirmiştir. Bu haliyle hileli de olsa Zagor’un hayatına giren kadınlardan sayılır.

Margie Coleman
Arkeolog Coleman’ın sarışın kızı olan Margie, şirin bir karşı cins olarak Kandrax’lı bir macerada Zagor’un karşısına çıkmış, ilişkileri Kandrax’ın Margie’ye yönelik tehditleri sebebiyle koruma içgüdüsü ile başlayıp, farklı içgüdülerle sürmüş, götü başı açıkta dalyan gibi kızılderililerden bunalan Zagor’un maceraya daha bir konsantre olmasını sağlamış ve etraftaki testosteron oranını düşürmesini bilmiştir. Macera sonunda ateşli öpücüklerle ödüllendirilen Zagor bir kırık kalp de ha bu diyarda bırakarak yoluna devam etmiştir.

Netice itibariyle Zagor, aşk hayatında çeşitliliğe önem vermiş, uzun süreli ilişkilerin nasıl kolayca tükendiğini bildiğinden kısa ama vurucu ilişkilerle daima özgür bir cinsel kimlik sergilemiş, kimseye bağlanmamış, motto olarak “Seversen z.kilirsin, z.kersen sevilirsin”i benimsemiş, arasıra Frida’nın adını sayıklasa da hiçbir zaman dönüp arkasına bakmamıştır.