Zagor ile özdeşleşmiş en önemli özelliklerden biri de özgün çığlığıdır bildiğiniz gibi. “Ahyaaaak” şeklinde geçer çizgi-roman karelerinde. Zagor’un telif hakları yüzünden değiştirilen ismi Ajax’tan gelen bir ünlemdir kendisi. Zagor’un ilk defa 1971 yılında çekilen filmlerinde, Levent Çakır’ın canlandırdığı Zagor “heeeyyyy!” ve “yihhuuuu!” olarak bağırır düşmanlarına. Böylece düşmanlarını olduğu kadar Zagorcular’ı şaşırtır. Bunu ilk duyduğumda mantığa bürünerek, ya telif haklarından kaçmak için bir numara ya da Türk Sineması’ndaki hoyratlık olarak çözüm getirmiştim. Ancak “Ahyaak” üzerine bir şeyler yazmaya karar verdiğimde aydım ve gerçeği gördüm. Gerçek çok basitti. Ama önce reklamlar.
Blog dünyasında devam eden yazıya reklam alarak bir ilki gerçekleştirmenin heyecanı ile devam edelim. Bu arada tıklamadan direkt bu paragrafa geçenler olmuş, bunların hepsinin kayıtları bizde duruyor merak etmeyin. Siz kaybedersiniz söyleyeyim.
Zagor’un filmde “ahyaaak” yerine niye “yihhuuu” diye bağırdığı apaçık ortadaydı. Çünkü “ahyaaak” okunduğunda dikkat çekmese de bağırılamayan ya da nasıl bağırılacağı belli olmayan bir nidaydı. Lütfen “ahyaaak” diye bağırmayı deneyin. Çok saçma değil mi? Nasıl tonlayacaksın, vurguyu hangi heceye vereceksin, neresini uzatıp, neresini kısaltacaksın. Buradaki abukluğu gören filmin yönetmeni Nişan Hançer elbette böyle bir nida olamayacağı için Zagor’u “yihhhuu” ve “heeeey” diye bağırtmıştır. Bence Zagor “ahyaak” diye bağırmaktansa “Hoooov”, “Abariii” , “Hoooop”, “Aloooov” , “Laaaayyyn” şeklinde bile bağırabilirdi. "Ahyaak" nedir yahu? Nasıl “ahyaak” diye bağırılır?
Pişmiş Kelle’deki efsane köşe “Bi Gece Daha”da Kemal Aratan çizmişti. Hatırladığım kadarıyla Behiç Pek ve arkadaşları, Avrupa’da bir şehirde gece vakti imdat diye bağırmaya çalışıyorlar. İmdat’ın o dildeki karşılığını biliyorlar ancak bağırırken nasıl tonlanacağını bilmediklerinden bağıramıyorlardı. Gerçekten de vurgu ve anlam arasında böyle kuvvetli bir ilişki söz konusu. Mesela Litvanyaca “imdat”, “padeti” demek. “Padeti” demek de hadi bağır bakalım “padeti” diye…
Zagor’un çığlığı okuyucu tarafından böyle gözüküyor ve hatta duyuluyor. Anlam verilemiyor. Zagor’un yaratıcısı Ferri Kasım ayı başında, Tüyap kitap fuarına geliyor bildiğiniz gibi. Fırsat bulabilirsem kendisine “ahyaaak”ın nasıl bir tınısı olduğunu soracağım.
“Ahyak” hakkında belki de en net bilgiyi bize Zagor’un düşmanları verecektir. Zagor’un çığlığını bizim gibi okumayıp gerçekten duyanlar, çığlığın insanın kanını dondurduğunu, tüyleri diken diken ettiğini, duyanın elinin ayağının boşandığını söylüyorlar. Bundan hareketle “ahyaak”ın bizim yaptığımız gibi bir kelimeymişcesine okunan değil, bir çeşit böğürtü olduğunu anlayabiliyoruz. Böylece biraz daha netleşiyor durum. Bu, arslan kükremesini hiç duymamış birine “rrröööghhh” nidasını okutup hadi bu şekilde bağır demeye benziyor biraz da. O yüzden “ahyaaak”ı okuyunca değil ama söylemeye çalışınca afallıyoruz.
Benim hayalimdeki zagor çığlığı şöyle bir şey aslında. Tamamen boğazdan çıkan, boğuk, kükremeyle karışık bir “aaaaaaahyaaaaaaaa” şeklinde bir homurtu. "H" harfi belli belirsiz söyleniyor. Duyulmuyor bile. “K” harfi de hiç söylenmiyor ancak haykırış sanki “k” harfi ile bitmiş gibi hissediyoruz. Hmm, kafanızda canlanmadı mı? En iyisi şöyle yapıp bitirelim bu konumuzu da. Mutlu hafta sonları herkese.
Cumartesi, Ekim 09, 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
sitki'cim, o, "aaaahyaaak" nidalarini evde kimsecikler yokken kaydettin herhalde.
zagor'un baltasi gibi tamamen yerli, tamamen orijinal olmus.
Sıtkı hocam, gene zıpkın gibi, fişşek gibi bir ZSB izledik... Ellerinize sağlık...Geçen sene yaptığımız bir gezide çiko görünümlü olmasına rağmen fena halde zagora meraklı bir katılımcının kısa videosunu aşağıya ekliyorum...
http://vimeo.com/15709120
Selam Sıtkı Sıyrıl,
Yazınızı okumaya başladım. Evet, reklamlara gelince saftorikliğimi bir kez daha tastikledim, çünkü sahiden reklamı tıkladım:)
Ben çığlık atmayı seven biriyimdir. Çok sevinince "Heyyy!" diye bağırırım. Arkasından zıp zıp zıplayıp "şahane bir haber buuu!" diyebilirim misal.. İstanbul'da köprülerinden geçerken arabamın camını illa ki açarım. Başımı camdan biraz dışarıya uzatır, rüzgar eşliğinde, şehir beni duysun diye "İSTAAAAANNNBUUUULLL!" diye mutlaka bağırırım:) Eğer denk gelirseniz böyle birine, o benim işte:)) Bunca yıl gider gelirim, benim gibi yapana henüz rastlamadım...
Şimdii.. Çığlık atmayı seven biri olarak Zagor'u sevmemin bir nedeni belki "ahyaaaak" nidası olabilir. Yazarken "ahyyyyaaaak!" yazmak daima hoşuma gider. Hayal Kahvem'deki yazılarımda sık sık kullanırım. Ama hiç sözlü denememişim. Şimdi deneyeyim şöyle bir Zagor çığlığı atayım dedim... Heyy! Ne kadar zormuş gerçekten:)
O değil de, Baydemir'in dediği gibi o kayıttaki sahiden Sıtkı Sıyrıl'ın sesi mi? Ahyaaaak! Çok merak ettim:)
Heyy,,video çekiminde "olmadı ki" diyen yoksa Tomrukcan'ın sesi mi:))
Yaaaa!Aaaa!Ahyaaakkk hatta:))
Heyy,,video çekiminde "olmadı ki" diyen yoksa Tomrukcan'ın sesi mi:))
Yaaaa!Aaaa!Ahyaaakkk hatta:))
Sıtkı Sıyrıl o efendim :)) Sesini digitayzırdan geçirmeden dinlediğinizde böyle çıkıyor :))
Hele birde çıplak sesle "Zagorun sözü bu" diye bağırması var ki, bilimum bilögırları hizaya getirir...
Darkwood'un bütün davulları ve hatta mızıkaları adına Tomrukcan... Yaaaa..
Sahiden Sıtkı Sıyrıl'ın sesi mi? Amaa.. Sizin video çekiminizde Sıtkı Sıyrıl'ın ne işi var peki?
Sülalemin bütün bıyıklıları adına! Ahyaaaak hatta... Tomrukcan Sıtkı Sıyrıl siz misiniz yoksaaaa:))
Daha önce yazmıştım efendim: aslında hepimiz Sıtkıyız, hepimiz Sıyrılız :))
“aaaaaaahyaaaaaaaa”... Hepimiz mi? Nasıl yani? Hayır, ben Sıtkı Sıyrıl değilim. Ne ilgisi var Tomrukcan yaa... Sonra Sıtkı da değilim. Sırıl'da değilim...
Sıtkı Sıyrıl Zagor'un Sözü Bu bloğunun sahibi ya. Bu kadar bilgim olsa ve yazı yazabilsem Zagor hakkında keşke.. Nerdeeeee? Fekant öğrenmeye çabalıyorum işte:)Sizi bilemem ama ben Sıtkı Sıyrıl değilim. Böyleyken böyle:))
Ses teknik olarak benim sesim. Ancak güvenlik amacıyla stüdyoda frekansı ve dalga boyu değiştirildi. Ayrıca gene güvenlik itibari ile sözkonusu nara irlanda lehçesi ingilizcesiyle atıldı.
Baydemir, seni ingilizce klavyenden hatırladım adamım. Nasıl gidiyor ha? :)
Merhaba Sıtkı Sıyrıl
Demek “aaaaaaahyaaaaaaaa" diye çığlık attınız ve kendi sesinizi kayda aldınız öyle mi? Karamba karambita... Siz eğlenceli biri olmalısınız:)
Yorum Gönder