Salı, Ocak 09, 2007

Zagor’un günlük hayatı!

“Ne günlük hayatı yahu, adam en alengirli macerasının bittiği kareden bir kare sonra kendini gene yeni bir maceranın içinde buluyor” dediğinizi, klişe tabiriyle “Zagor’un hayatı macera” dediğinizi duyar gibiyim. Üzgünüm ama size katılamayacağım dostlarım. Dostumuz Zagor’un bu maceraların arasında çok göze çarpmayan bir rutini vardır çünkü.

Zagor’un Çiko ile birlikte Darkwood’daki 30 metrekarelik tek göz oda kulübesini çok sevdiğini, uzaklardayken onu özlediğini çoğu macerasının sonunda söylediği “Sonunda Darkwood’a / kulübemize dönebileceğiz” mealli sözlerinden biliyoruz. Çoğu macerasının ilk karelerinde kulübesinde yatıp tembellik ederken ya da evinin önünde spor yaparken gördüğümüz Zagor’un, macera aralarında geçen zamanda ve pek resmedilmeyen karelerde çoğunlukla evcimen bir insan olarak yaşadığını tahmin etmek zor değil. Bataklık olarak bilinse de, nefis bir doğa örtüsü, deresi, ağaçları ve üstünde yaşayan canlılarıyla Darkwood’u sevmek gayet doğal ve anlaşılır. Elbette kahramanlar bile Maslow Hiyerarşisinde ilk üçte yer alan "barınma ihtiyacı"na boyun eğecekler.

Zagor Clubber mıdır?
Evinde takılmayı sevdiği kadar dağ bayır yürüyerek gezmeyi de seven Zagor’un Darkwood civarında yaşayan avcı dostlarının her yıl düzenlediği ss avcılar koop. şenliklerine ve en güçlü avcının belirlendiği bir dizi yarışmalara katıldığı hepimizin malumu. Zagor çok önemli bir işi yoksa bu şenliklere giderek hem dostlarını (en yakın dostlarından Doc dahil) görür hem de onlara katılarak moral verir. Bu şekilde başlayan “rutin” hiç bitmez. Şenlikler biter doğru taşkafa vadisine gidilir. Tüm Kızılderili şeflerin ortak toplantısında boy göstermeli, (hileli bir şekilde de olsa) gizemli bir şekilde dumanlar arasından belirerek (ver dumanı) “ilah” imajını kuvvetlendirmelidir. Bu toplantı bitince kulübesine dönebilir mi? Elbette hayır. Doğru Mohawklar'ın geleneksel bahar şenliklerine… Oraya şeref konuğu olarak katıl... Ordan çık Squawlar'ın geleneksel beyaz bizon ritüeline duhul ol. Bitti mi? Bitmez... Tawar’ın oğlunun düğünü, Foxlar'ın şef değişim töreni, Siyah Bizon’un kınası, Kızgın Geyik’in nişanı, Gri Bulut’un sünneti, “oturmaya mı geldik buraya”, “biz biliyor muyuz da ateş dansı yapıyoruz” bla bla... derken bir nevi Clubber’lık yapan Zagor, o parti senin bu şenlik benim yıl boyu dolaşmaktadır.

Tarihi belli geleneksel organizasyonlar ve yukarıda bir kısmını saydığımız önemli günler dışında; Zagor avcılık yaparak av hayvanlarının kürkünü civardaki takas shop’larda ya da yakındaki Henry kalesinde satmakta, cebinde daima duran ve genellikle Çiko’ya yemek parası olan 3-5 doları kazanmakta, bir anlamda hayatını idame ettirmektedir. “Meslek para kazanılan iştir” şeklinde dar bir tanım yaparsak Zagor’un mesleği avcılıktır diyebiliriz.

Tüm bu arta kalan zamanda ise kah Tonka’yı, Kah Doc’u, Kah Henry Kalesinin komutanını, Kah mühendis Robson’u, kah diğer tüm dostlarını sırasıyla ziyaret eden Zagor netice itibariyle maceralar dışında rutin bir hayatı olsa da Sosyal hayatı en hareketli kahramanlardan biridir diyebiliriz.

1 yorum:

"Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan" dedi ki...

ben bu yazıyı daha önce nasıl görmemişim... vay anasını sayın seyirciler... elamanımız bayaa bi rutine bağlamış olayı.. nerdeyse 9/6 mesai kabilesine mensup birinin hareketleri bunlar...
Fekant, yeri geldiğinde de aktivitenin dibine vurabilen bir kahraman tebiki Zagor...