Salı, Ekim 09, 2007

Zagor'un Albümünden (3)

"Ormanda yaşama bana tıpkı hayvanlarda olduğu gibi altıncı his kazandırdı"
Zagor Tenay 1825 / Darkwood
Örümcek Adam'ın örümcek hissi var ise Zagor'un da altıncı hissi var. Zagorumuz bildiğiniz gibi en kıllı yünlü durumlarda, bir kahpelik bir namertlik olduğunda bunu anında hisseder ve daha dikkatli davranarak düşmanlarını alt eder. Üç beş mangacı, beş on frankofon sağda solda diyormuş ki, "Zagor nasıl en zorlu durumda bile kurtarıyor paçayı" diyormuş. "Çok saçma. Ölmeli bizce." diyormuş.

Hahayyt. Siz Zagor'u hiç tanıyamamışsınız.

Zagor'un ölümsüz olduğuna inanmazlar, altıncı his falan çok saçma, hep kurtuluyor, klişe derler. Hayır kendisi ölümsüz bir insan olmasa öldürelim de bunların diline düşmeyelim diyeceğim. Neyse, konuyu dağıtıyoruz. Amacımız Zagor'un kendisinin de belirttiği gibi, sahip olduğu altıncı hissin açıklamasını yapmak.

Ne diyor Zagor : "Ormanda yaşama hayvanlar gibi bana altıncı his kazandırdı."

Hiç küçümsemeyin bu lafı dostlar. Ben orta okuldayken, Allahın unuttuğu bir yere sürgüne gönderilen bir akrabamın yanında, her yerin orman olduğu bir arazinin ortasındaki bir evde iki ay yaz tatili yaptığımdan bu lafın önemini çok iyi biliyorum. Tatilime başlar başlamaz önce incir ağacından düşerek (kırılan dalın düşerken göğsümü çizmesi sonucu) göğsümü yardım, akabinde dereden tepeden mütemadiyen yuvarlanarak sağlam üst baş , çizilmemiş bir deri, kabuk bağlamamış bir eklem bırakmadım. Bununla birlikte iki ay boyunca sincabından akrebine kadar cümle orman mahlukatı ile yakın temas sağladım. Kaldığımız evde mecburen farelerle birlikte yattım. İki ay boyunca etraftaki binlerce fındık ağacından taze fındık yiyerek beslendiğimden devamlı surette cırcır (tırık) vaziyetinde dolaştım. İki ay sonra eve paramparça döndüğümde ailemin geçirdiği şokun ardından sadece iki aylık süreçte kazandığım özellikler kendini belli etmeye başlamıştı bile. Artık farelerden korkmuyordum. Eve fare, hamamböceği veya benzeri bir haşerat girdiğinde önceki gibi çıldırıp avizeye tırmanmıyor, karşılarına dikiliyordum artık. Ne yersem yiyeyim midem bozulmuyordu. Yemek mi arttı, çorba çok mu tuzlu olmuş, et çok mu yağlı aldırmıyor götürüyordum. Hele ki sokaktaki performansım… Gene eskisi gibi duvarlardan, ağaçlardan, bisikletten düşüyor, koşarken yuvarlanıyordum ancak artık düştükten sonra ağlamıyor, kendi pansumanımı kendim yapıyordum. Ormanda tek başına kaldığımda mecbur olduğum kendi başının çaresine bakma özelliği gerçek hayatta da devam ediyordu.

Netice itibariyle, sadece iki aylık bu deneyimin bana kazandırdığı özelikler ortadayken Zagor’un “Ormanda yaşama hayvanlar gibi bana altıncı his kazandırdı.” Sözü bana hiç abartılı gelmiyor. Bırak altıncıyı yedinci, adamın alnında üçüncü gözü çıkar valla diyerek bitiriyor bik bik edecekleri Belgrat ormanında kurduğum çadırda bekliyorum.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

tebrikler gene her zamanki gibi sapasağlam mantıkla destekli örneklerle geri ve yan beslemeli bi yazı yazmışsınız. ben ve 26 azman arkadaşımla geçmiş bayramınızı tebrik amacıyla çadırınızın tam yerini rica ederiz. görüşmek üzere.

Sıtkı Sıyrıl dedi ki...

Benim baltam var ama. Hala gelmek isterseniz ormana girince kazıklara çakılmış kurukafaları takip etmeniz yeterli. Tamtam sesleri duyduğunuzda çok yaklaştığınızı anlayacak, bir anda jandarmayı karşınızda bulacak, ertesi gün "26 kişilik tecavüz ordusu Belgrad ormanında yakalandı" manşetlerini gazetelerden okuyacaksınız. :)

Mohawk Chief dedi ki...

Zagor'un ""Ormanda yaşamam bana tıpkı hayvanlarda olduğu gibi altıncı his kazandırdı" lafına Çiko'nun tepkisi nasıl oldu acaba? Sağlamca dalga geçmiş midir yine?

Sıtkı Sıyrıl dedi ki...

Geçmez mi? "Soruver bakalım o altıncı hissine nereye gidecekmişiz" diyor aynen. :)

Adsız dedi ki...

sevgili kardesim sitki'yi uzun zamandir ek$i alemlerde goremedigimden muhtemelen bir seyler cevirdigi konusunda supheli hisler uyandi bende. sonunda uzun ugraslar sonunda neler cevirdigini bulup ortamina dahil oldum. 6. his diye buna derim ben.

(olagan cilingir ortamlarimizi saymiyorum. zira orada bazen mister no oluyor kasacalari, bazen de konyakci oluyor saraplari, viskileri, biralari likir likir dikiyor, el pasoya goturuyorsun. yeterli verimi alamiyoruz senden. )


gelelim meselemize, zagorun "hissikablelvuku" olgusundan dem vurmussun bu yazinda. diger tum yazilarin gibi bu da enfes olmus. o muteber mizah anlayisinla goruyorum ki gonullerde taht kurmussun. emegine saglik.

bence zagor'daki bu gelismis his darkwood ormanlarinda hobi belledigi altin arayaciligindan yadigar.

dedektor denen alet o yillarda icat edilmis olsaydi sayet, zagor da kendini bu hisse fazlasiyla kaptirmaz, kari-kiz alemlerinin ilahi olurdu.

not: bastan soylemesi.... bu konuda kesinlikle iddiaya girmem. yeteri kadar utulduk zaten.

bu arada unuttugumu sanma. emanet aldigin su mecmualarimi getirsen diyorum. aylar yillar oldu halen tik yok.

":)"

Sıtkı Sıyrıl dedi ki...

olmayanaergi abimiz gene torpilli yorumlarını esirgememiş sağolsun.

mecmuaları ortaokullu gençlere verdim yanlız. N'apacaksın bu yaştan sonra fhm falan? :)

"Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan" dedi ki...

olmynrg üstadın TL den 6 sıfır atılması neticesinde bir 6.his geliştirip geliştirmediğini merak ediyor kamuoyu :))) selamlar