Her savaşta olduğu gibi, sniperlar savaşın en vurucu, en sinsi
gücünü oluşturuyorlar. Gezi direnişinde de böyle oldu. Üzerinde insanların üstüne ateş edilmemesi,
kapalı yerde kullanılmaması, 45 derecelik bir açı ile ateş edilmesi talimatı
olan gaz fişeklerini direkt insanların kafalarına nişan alarak attılar. Gaz Tabancası
yapısı itibari ile hantal, menzili sınırlı bir silah.
Uzaktaki bir hedefi
vurmak için, eğik atıştan dolayı namluyu biraz yukarı kaldırmak gerekiyor.
Kısacası, insan gibi tekil bir hedefi uzaktan vurmak kolay iş değil. Yakından
ateş edildiğinde de namluyu yere paralel tutarak daha rahat nişan alınabiliyor.
Ne acıdır ki güzel ülkemizdeki değeri bilinmeyen nice sniper, Counter Strike
turnuvalarında ülkemizi başarı ile temsil edecek durumda iken, eylemlerde,
ellerindeki hantal gaz tabancaları ile harcanıyorlar. Bizi yönetenlere, adeta “görün
bizi” dercesine gezi olaylarında 10’dan fazla kişiyi tam gözünden vurarak tek
gözlerini kör ettiler.
Sayısını bilemediğimiz kadarını kafalarından vurdular.
İçlerinde yoğun bakıma alınanlar oldu. 2 tane çocuk diyebileceğimiz delikanlı (Mustafa Ali Tombul, Berkin Elvan) hala yoğun bakımda yaşama mücadelesi veriyor. 32
yaşındaki Lobna Allami yoğun bakımdan çıktı, ama artık felçli, konuşamıyor, bir
kolunu kullanamıyor, beyninde hasar var. Yüreğiniz dayanırsa ablasıyla yapılan röportajı okuyun. Daha hikayesini bilmediğimiz niceleri
mahvoldular.
Destan yazan kahraman sniperlarımız bu kadar zaiyatı sadece, aslında
kalabalıkları dağıtmak amacı ile üretilmiş, hantal, nişan alması zor, menzili
nispeten kısa gaz silahı ile yaptı.
Düşünün ellerinde son model bir sniper tüfeği olduğunda yapacaklarını. Buna
rağmen kadir kıymetleri bilinmiyor, gece gündüz, uykusuz, gaz sıkmaya, kafa
kırmaya devam ediyorlar. Çok sayıdalar. Hepsini birden bulup Zagor’un karşısına
çıkaramayacağımız için içlerinde tümünü temsil yeteneğine sahip, nişancılıkta
en iyisi olan sniperı davet etmeye çalıştık. Seçim yapmak zor oldu.
Edriyııınnn!!! |
Ediyoruz da davete icabet eden yok? Sniperımız maalesef piyasaya çıkmıyor. Tam,
etraftan “tırstı işte eheehe” muhabbeti başlayacakken “PLOP” diye bir ses
duyulur, seyirciler şaşkınca sağa sola bakıp sesin kaynağını ararlarken Zagor
ani bir hamle ile üzerine gelen gaz kapsülüne baltası ile çakarak aynen geri
gönderir. Ohaaa, manyak sahneyi kaçırdınız, yok böyle bir olay. Millet sesin
nasıl olduğunu nereden geldiğini anlamamışken Zagor müthiş reflexleri ile
kapsülü görüp, baltayla savuşturdu. Ben dayanamıyor ve tezahürata başlıyorum
kusura bakmayın.
Zaaagor, Zaaagor, Burda mısın Darkwood,. Burda mısın
Tunikanlar Hüüaao!. Za-gor-Te-nayın-Asker-leri-yizz!!
Çılgın tezahürat biter. 100 metre ilerideki duvarın arkasına
sotelenmiş sniper ortaya çıkar. İyice hırçınlaşmıştır. Gaz fişeklerini Rambo
gibi çaprazlama göğsüne asmıştır. Aynı Terminatör 2’nin , T1000’e sürekli ateş
edip üstüne doğru ilerlediği sahnedeki gibi ateş ediyor, silahına yeni bir
kapsül koyuyor ve iki adım ilerliyordur. Kapsüller Zagor’un balta darbeleri ve
müthiş reflexleri ile savuşturuluyordur. Sniper beklediği kolay zaferi elde
edemediğinden strese girmiş, bu stres düzgün nişan alamamasına sebep
olmaktadır. Atışlarının üçte biri Zagor’a
değmez bile. Bu sebeple her atış sonrası Zagor’a daha da yakınlaşır. Zagor sakin
ama kararlı bir şekilde, Sharapova’nın servisini bekleyen bir tenisçi edası ile
kapsülleri karşılamaya devam eder.
Sniper iyiye gerginleşmiş ve Zagor’un gözünü çıkarmayı da kafasına
koymuştur. Ancak bu konsantrasyon kendi açısından mantıklı düşünmesini
engellemiş ve Zagor’un emniyet çemberine istemeden girmiştir. Nefesler
kesilmiş, insanlar Zagor’un nasıl bir figür ile Sniper’ı haklayacağını merak
eder olmuşlardır. Zagor kendisine 1
metre kadar yaklaşmış olan Sniper’a meşhur ters sıyırtmaç hareketi ile çakar. Robocop kıyafeti ve kaskın belki de tek açık noktası olan çene bölgesinden,
yumuşacık, sabah tıraş olunmuş çenesine müthiş balta darbesini alan sniperımız
çok seçici davranmaz ve direkt uykuya dalmayı tercih eder. Başbakanının verdiği
ikramiye ile yapacaklarını hayal etmeye, yere düşmeden başlamıştır bile. Sniperımız yerde baygın halde yatmaktadır
ancak sniper içgüdüsü müdür bilinmez tetik parmağı çalışmakta ve son kalan
fişekleri bilinçsizce sıkmaktadır. Etraf
yoğun bir sis bulutu ile kaplanmış zaten karşılaşmanın sonucu da belli
olmuştur. Herkes çil yavrusu gibi dağılır.Karşılaşma bitmiştir ancak turnuva murnuva ayağına sürekli Türk Polisini madara eden Zagor, Başbakanımızın kulağına gider bir şekilde. Memleketteki her türlü konu onu ilgilendirdiğinden ve her türlü konuyu iyi bildiğinden bu olaya da müdahil olur ve açıklamasını yapar......eyvah eyvah.